“Bildiklerini
unut” diyor DOST.
“Gel al
eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla.
Zanlarını,
yargılarını, önyargılarını ve dahi bütün genellemelerini koy bir çuvala ve
hepten terk et. Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi
kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem
dille yargılama, bil ki yanılırsın.
Birini ne
kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar
artar. Kainatın matematiğidir. Bir koyar, bir alır insan. Bilmeden kendi
hesabını dürer " diyor DOST.
"Hiçbir
konuda emin olma" diyor DOST.
" Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkiine,
ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden
ibarettir.
Nazlı
nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir. Her zaman başkalarından
öğrenmeye açık ol. En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük
konuşma. Cümlenin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy.
Açık bir kapı bırak daima. Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince
bilemeyeceğini unutma. Tevazudan şaşma. Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin
cehaletinden… " diyor DOST.
Tebriz-i Şems
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder